NEXX XD1 Uzun Dönem İncelemesi Kısaca; çiçek gibi kask!

Neredeyse motor sürmeye başladığımdan beri Schuberth’in kasklarını kullanıyordum. İlk başta C3, onu oldukça eskitince de C3 Pro’ya geçtim. Modüler kasklar arasında daha sessizi var mı bilemiyorum. Oldukça da memnundum. Sadece denediğim neredeyse bütün Schuberth’lerde kronik bir sorun olan ön camın biraz ince olması ve kademeli hareket sağlayan dişlerinin kısa sürede aşınması. 1 yıl kullanılan kaskta ön cam 50-60km sonrası açık durmuyor. Tırnakları büyütmek için dişlerin ucuna japon falan bile damlatmıştım. O da çok uzun ömürlü olmadı…

Neyse; sonra C3 Pro da eskidi. Yenileyeyim diye kask soruştururken C4’ü buldum, denedim, biraz fazla tırt geldi terek kısmı. Cam yine aynı usül. Fiyat da acımasızca. Eksiklerine alışmış olsam da başka bir kaska yönlenmem gerekliydi.

Eşe dosta sorup, birkaç kask denedikten ve bolca okuyup araştırdıktan sonra Nexx xd1 e kadar verdim. (Ki bu kararda fiyatının neredeyse 1/3 ü olması da etkili oldu) Yazdan beri de Nexx kullanıyorum. 6 ay ve yaklaşık 10.000 km sonrasında ufak bir değerlendirme yazayım dedim.

İçi

XD1, 1500 gr’lik çok da hafif olmayan enduro tipi bir kask.  İçi oldukça yumuşak, rahat. bu fiyat bandında (ben aldığımda 1.300 TL civarındaydı) içi bu kadar konforlu hissettiren kask denemedim. Enduro tipi bir kask olduğu için ağız kısmında ciddi boşluğu var. Çene kısmındaki hava deliği kapalı/açık ve ızgara kapağı ile tam açık olabildiği için yüz çok havadar. Üst kısımın havalandırması da oldukça başarılı. Bu kadar havalandırma ile gürültü de olur diye bekliyor insan, elbette bir C3 değil, ancak bir enduro kask için çok çok iyi. Güneşliği oldukça kalın, ancak çoğu zaman benim için yetersiz kalıyor. Sol üst tarafaki hava girişinin arkasından açılıyor. Ancak ya açık ya kapalı, yarıda bir yerde durmuyor. Benim boy/motor/oturuş pozisyonu karışımımda güneşliğin bittiği yer göstergeye denk geliyor, ama eminim çok şansız bir azınlığım 🙂

İç süngerlerin boyun kısmında reflektörler var.

D-Buckle kullandığı için alışmam zaman aldı, ancak şimdi eldivenle bile (biraz zaman alsa da) bağlayabiliyorum kaskı. Eğimli görüş açısı çok geniş bir ön camı ve yine kendine özel biraz büyük bir pinlock’u var. Henüz buğu sorunu yaşatmadı. Çene altındaki açıklık için bir parça var, gıdınızdan hava girmesin diye; ancak giriyor tabii ki. Rüzgar kesebilecek bir buff mantıklı bir çözüm olur.

Cam dişleri sıkı tutuyor, istediğiniz yükseklikte kalıyor. En kapalı haline gelmeden önce zorlu bir son tırnağı aşıyorsunuz, bazen eldiven ile açmak için yerini bulmak zor.

Dışı

Nexx benim ilk full-face kaskım. Daha önce hep modüler kullandığım için kaskın çenesini açamayacak olmaktan çok endişe ederek başladım kullanmaya. 6 aydır 1-2 defa çeneden açmaya çalışmak haricinde hiç aramadım bu özelliği. Dışı X Matrix isimli bir resin ile kaplı, yorumları oldukça olumlu.

İrice bir tereği, ayarlanabilir ve çıkartılabilir bir terek uzatması var. Terek çıktığında standart FF kaska baya bir yaklaşıyor, ancak tipi pek çirkinleşiyor. Ön camım oldukça uzun, dolayısıyla ben pek terek sebepli rüzgar rahatsızlığı hissetmedim, ancak kısa cam ile boynu yorabilir. Çıkartmak için çantanızda gerekli kapakların olması lazım.

Sağa sola çarpabilecek yerlerinde daha yumuşak bir plastik var, yine de mat siyah bir kask alırsanız çizilecektir. (Bknz, ben) Yine siyah mat kaskı temiz tutmak çok çok zor. Kaskın arkasında dikey olarak ismi yazıyor, burası aynı zamanda reflektörlü. Ön tarafta da tereğin altında kalan kısımda da iki tane reflektör var, ama genelde kuytuda kalıyor.

Kendi intercomu için yeri var. Genel olarak kaskların kendine ait intercomları fiyat performans olarak zayıf oluyor. Ben Scala Rider Q1 kullanıyorum. Normalden biraz daha öne takmak gerekiyor. Kaskın içinde kablolama ve kulaklık/mikrofon için bolca yer var. Kulaklık kesimleri fazla bile derin geldi, altına sünger koydum. Başka intercomların kalın kulaklıkları için bile yeterli olur. Kaskın içini oymaya gerek yok.

Aksesuarlar

Evet, aksesuarlar. Kask kocaman bir kutuda, kendisi kadar çok aksesuar ile geliyor. Bir kısmı kaskın üzerinde, ancak sol baştan aşağı doğru yazayım;

  • Kaskın kılıfı: Biraz iri olduğu için başka kılıflara girmiyor. Bu kılıfada zaten zar zor giriyor.
  • Ek köpükler: Kaskın bir süre kullanıldıktan sonra yumuşaklığını yitiren süngerlerinin yerine kullanılabilecek 2 set ek köpük. Ya da ilk günden kafanıza tam oturmayan yerler için kullanılabilir.
  • Çene hava girişi için file kapak: Sıcak havada normal kapak yerine bunu takın. Püfür püfür, oh!
  • Terek üstü gopro/aksiyon kamerası yapıştırma yüzeyi: Kaskın üstünde tereğin bağlandığı vidayı elle söküp bunu kask ve terek arasına sıkıştırıp vidalıyorsunuz. Her nevi aksiyon kamerasını yapıştırabileceğiniz düz bir yüzey. Üstelik kullanmayınca da çıkartıp kenara koyabiliyorsunuz.
  • Sağ üst köşedeki standart yan kapak (sağ en altta da aksiyon kamerası için yüzey olanı var): Tıpkı terek üstü için olan gibi, camın bağlandığı yere de kamera bağlamak için ek yüzey parçaları. Vidalamanız gerekli.
  • Ortasında delik olanlar ise tereği çıkarttığınızda cam açılma mekanizmasını koruyacak olan kapaklar. Bunlar olmadan tereği çıkartıp kullanamıyorsunuz kaskı.
  • Orijinal intercomu için çerçeve.
  • Terek uzatmasını çıkartırsanız diye terek uzatmasının hareket ettiği rayları kapatan ufak kapaklar.

Evet, bu kadar ayrıntı düşünülmüş 🙂 İsteyenler için goggle bağlantısı için aksesuarlar da var, ayrıca satılıyor.

Yan kapaklardan standart olan dışındakiler için tornavida ile sabitlemek lazım. Kaskın kutusundan tornavida çıkmıyor, ancak ortalama bir yıldız tornavida işi çözecektir. Yoklukta anahtarla da açmışlığım var. Sonra sıkmak biraz zor ama çok isteyince oluyor.

Nexx XD1, Touratech Aventuro ile aşağı yukarı aynı kask aslen, zaten Aventuro’yu da Nexx yapıyor. Bir kaç ufak farkı var;

  • Aventuroda güneşlik yok
  • Aventuroda intercom bağlantısı için boşluk yok.
  • Nexx’de Goggle bağlantı parçası opsiyonel
  • Nexx X matrix, Aventuro ise karbon fiber. Aralarında 150 gr fark var.

Bir de biraz fiyat farkı var sanırım 🙂

Yorumlar

En Sevilen Yazılar