14 Temmuz (Vilnius)
Sabah toplanıp, yine çantaları tak çıkar yaparak ufak kapısından çıktım kamp alanının. Oldukça olaysız, hatta biraz sıkıcı 8 saatlik bir sürüş sonrası Latvi’yı geçtim ve Litvanya’ya girdim. Girer girmez inanılmaz bir yağmur başladı. Bitmeyecek sanırım bu yağmurlar. Hava durumu tüm Avrupa üzerinde dönüp duran büyük bir fırtına gösteriyor ve ben nereye gitsem fırtına o tarafa dönüyor sanki!
Bulduğum kamp yerine ulaştığımda çamur içinde olduğunu görünce orada kalmaktan vazgeçtim. GPS’den başka bir kamp yeri buldum. Şansıma bir hostel çıktı. http://downtownforest.lt da tek kişilik odaya gecelik 17€ verdim. Şehrin içi sayılabilecek kadar yakın ama koca bir kent ormanı kenarında bir hosteldi. Karnımı doyurdum ve bahçede artık kararan gecelerin keyfini yağmur altına yıldızları izleyerek çıkarttım.
Günün GPS İzi:http://www.wikiloc.com/wikiloc/view.do?id=14053302
15 Temmuz (Varşova)
Sabah son anda Ukrayna’ya girmekten vazgeçip, arka fren balatamı değiştirmem gerektiğine karar verdim. Sınır geçişi ile uğraşmadan direk Polonya’ya gireyim dedim.
Biraz dolanıp sınırı geçtim ve sakinleyen yağmur ile Varşova’ya girdim. Merkezdeki BMW servisinde arka fren balatasını yarım saate değiştirdiler. Sevdiğim bir arkadaşım yaşıyor Varşova’da. Gece onda kaldım.
Akşam üstü yerleşip karnımızı doyurmak için şehir merkezine indik. Varşova’nın meydanlarını, parkları ve muhteşem sokaklarını gezdik. Gecenin sonuna doğru bir barda oturup Vodka içip, 3 gün kalmayı planladığım Polonya’da görebileceğim yerleri konuşurken Andrjzei’nin telefonu çaldı. Kardeşi arıyordu. Haberlerde Türkiye’de darbe olduğunu okumuş ve bana haber vermek istemişti.
İlk başta anlamadım. Türkiye’de saat 9-10 gibiydi. Bu saate darbe mi olur?
İstanbulda olan eşimi aradım. Köprü kapalı, tanklar, F16’lar vb. derken aklım durdu.
Evden 2.700 km uzaktayım, eşim yalnız.
Dönmem lazım dedim. Hızla eve yürüdük. Bütün gece haberleri izledim. Yakında olsam da birşey yapamazdım elbet, ama uzakta olunca durum daha da ağırlaşıyor insanın gözünde.
Saat kaçta uyudum bilmiyorum. Olabildiğince çok dinlenmem lazım, eve dönmem lazım.
Günün GPS İzi: http://www.wikiloc.com/wikiloc/view.do?id=14053314
16 Temmuz (Kosice)
Sabah eşimle, annemle ve akrabalarla konuştum. Ortalık karışık, bekle dese de hepsi, dönmem lazımdı. Hızlı bir kahvaltı edip yola çıktım.
Ancak Polonya’ya gelip Auschwitz’i görmemek olmazdı.
Uzun ve başka bir yazının konusu Auschwitz. Her ölümlü bir kez görmeli. Zaten insanın canı da ancak bir kez görmeyi kaldırır. Hele bir de aklım Türkiye’de, sevdiklerimdeyken, Auschwitz, çok ama çok sert bir deneyim oldu. Yağmur altında 4 saatlik turu bitirdiğimde ruhum tükenmişti.
Yine de yola devam ettim ve Slovakya’ya girdim. Saat 23:00 gibi Kösice’ye vardım. O saate ancak bir kamyoncu oteli bulabildim https://goo.gl/maps/Qji3zHuFpg62 de, gecelik 22€ya kaldım. Elimde telefon, haberleri okuyarak uyuya kaldım. Bütün gece kabuslar, kabuslar, kabuslar. Auschwitz iyi gelmedi bana.
Eve dönmem lazım.
Günün GPS İzi:http://www.wikiloc.com/wikiloc/view.do?id=14053333